*...Yoğurt yanardağının ağzında,yandan bir oyuk açıp beklersin.Yoğürdun özü süzülür oradan.Aç gözlülük etme.En küçük kaşıkla yavaşça yavaşça tad onu.O kaynak kimbilir kaç zaman ömür ırmağını besliyecektir...
*...Ustalığa yürümek,çalaba yürümek gibidir.Her çizik attıkça ve kalemtraş yuvasında unutuldukça'ustalığın gizleri'açılır,açılır da,senden de onu gizlemen istenir.Sen de yenilerini eklersin.Bir süre senin adınla anılır eklediklerin.Yeni ustaların yeni gizleri gelip yığıldıkça,sen de önceki bütüne karışır,kaynaşır unutulursun.Bilimde de sanatta da böyledir bu işler...
...Mustafa,giz-bulmaca saklar mısın,boyalarının çizgilerinin içine?Ve çocuklardan başkaları onları farkeder mi?Ya sen,iş bitince umursar mısın,nerelerde bulmacaların ve çözümleri?...
*...birimiz sözcüklerle,birimiz uyaklarla,birimiz sayılarla,birimiz seslerle,birimiz kokularla,birimiz değmelerle,birimiz deneylerle..birimiz ikili,üçlü dörtlü..harman etmekle...
("üç çırak"adlı uzun öykülerimden)