BİR DELİKANLILIK MASALIM

bir delikanlılık masalım
Adını bilmediğim
Küçük kuş
betonlarda seken.
Çok yıllar önceydi
-belki sendin,
belki cinsin
benden uzun ömürlü-
tam sana benzeyen biriyle tanışmıştım.
O da korkusuz
Karşıyaka sahilinde sekerek
masamın çevresinde
tadına bakıyordu kırıntıların,
bazan da abartarak
kırıntıladığım
mezemin önemli bölümünün.
Deden,ninen yada sen miydin
gözlerini oyalıyan,
gitmeyesin diye rüşvet üreten
O delikanlının.

Şimdi Ayvalık'ta
betonlara karşın
artık mezesiz bir masanın
çerez kırıntılarına da
eyvallah diyen
sen
adını bile bilmiyen bu adamı
yeniden umutlandıran sen
yarın gene gel.
Hazırlarım senin için
güzel kırıntılar,
dün neyse
bugün ne olduysa
yarın ne bulursak
üleşiriz.

Korkma
ilk gençliğimin kuşu
bir ağaç varsa eğer
toprakta bir çim bitebiliyorsa halâ
yaşam güzelleşebilir
yaşam yaşanabilir demektir.

Ne sen dilencisi oldun
Doğanın
Ne ben egemeni.
Birlikte zamana karşın
zamanın içinde.
Delikanlılığımın kuşu
öte düşüncelerimin
şaşkın,karamsar,yıllanmış
gözlerimde
yeniden umut sekişinde