Atatürkçülere,gerçek bilimcilere toplantı salonu bile vermeyen,baskı ve aldırmazlıkta birinci
EGE ÜNİVERSİTESİ SEN-AT-O.suna:
Bayanlar,baylar ve diğerleri,
Nice emek,zorluk ve engellerle savaşarak kurulmuş Üniversitemden gidiniz.
Üniversitem diyorum.Çünkü; 1955'te Namık Kemal Lisemde orta-3 teydim.GEYİK adlı(izci obamın adı)duvar gazetesi çıkarıyordum.Dayım Dr.Yaşar Olcaş(Kızılçullu Köy Enstitüsü sağlık öğretmenliği de yaptı)babam matematikçi Mustafa Tan ve Sıtkı amcayla(büyük matematikçi Sıtkı Selek) bir toplantıya gittik.Üniversite kuruluş toplantısıydı.Prof.MuhiddinErel ile orada tanıştım.Beni,dayım ve babamdan önce Sıtkı amca "genç gazeteci"diye tanıttı.
Hoca sevecenlikle ancak gerçek ciddiyetle karşıladı.Sorularım olup olmadığını sordu.Defterim kalemim yanımdaydı.İlk gerçek görüşmemi yapıyordum."Üniversitenin ne zaman,kaç ve nasıl öğrenci alacağını,kaç binası olacağını-o zaman iki binası vardı-vb. sorularımın yanıtını verdi."neden iki de daha çok fakülte değil"soruma"olanağımız bu kadar.Üniversite olunca çok büyüyecek"
Şaşkınlıkla"nasıl"deyiverdim.Aldığım yanıtı hiç unutmadım unutmayacağım:
HÜKÜMETE BAĞLI ÜNİVERSİTE OLMAZ.
Duvar gazetemin adını UFUK olarak değiştirdim.İlk sayısı bu görüşmeyle kaplıydı.3 yıl sonra adını "DEVRİM UFUKLARI"olarak yeniledim.UFUK'u ise 1958'de gençlik gazetesi olarak çıkarmaya başladım.1959'da "UFUK sanat ve düşün dergisi"oldu.1960 Haziranınadek sürdü.
Büyük sosyalist,ustam Av.Nurullah Tuğsavul ,Muhiddin hocanın dostuydu.O'ndan dinledim:
"Üniversitenin gelişebileceği alanlar büyük zenginlerin elindeydi.Fahiş bedel istiyorlardı.Muhiddin Hoca 500 yıllık İzmirli M.Giraut ile anlaşmış.O arazisini bağışlamak istemiş.Ancak metre karesi 5 kuruştan alıp diğer arazilere emsal oluşturmaya karar vermişler."O dar bütçeyle bugün ferah ferah genişleyen Üniversitemin alanlarını yaratmış.Daha sonra bu bilgiyi M.Giraut ve üniversitenin o günkü yetkilileri doğruladı.
147 ler acıklı tasfiyesi(27 Mayıs Devrimizin tek yanıltılması ve büyük hatasıdır.Neden olanlardan Türkeş takımının kendisi de tasfiye edildi.)hocaya da dokundu.Ekim 1960'ta emekliliğini istedi.Sanırım 1961 başlarında onuruna Şatoda yemek veriliyordu.O sıra Sabah Postası gazetesinde yazıyordum.Doğan abiye(Doğan Özgüden)gitmek istediğimi söyledim.Böylece yemeğe katıldım.Muhiddin hoca beni tanıdı,yanına oturma onuruna eriştim.Ne yaptığımı sordu.Robert College(yüksek bölümü-bugünkü Boğaziçi Üniversitesi)Business Administration-Economics bölümünde burslu okuduğumu,daha sonra Fizik okumak istediğimi söyledim.Nedenini sordu."çağı anlamak için,dedim,Ekonomi ve Fizik gerekli"Hoşuna gitti"Bizim üniversitede henüz yok.Ancak buradan mezun olmanı isterdim."dedi.Bir ara hocanın yanına biri geldi.Fotoğraf çektirmek istedi.Fotoğrafçı çekti.Bir süre sonra o kişi elinde fotoğrafla gelip imzalamasını rica etti.Yanında olduğumdan yazdığını okudum:
"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır."imzalayıp verdi.Anlaşılan ihbarcılardan Yavuz A.(*)adlı bir doçentmiş.Sanırım bu gibilerin yetiştirdiği tipler şimdi üniversitemin yönetiminde.
1961 Anayasamızın kabülünden sonra üniversiye döndü.
1961 Ekim ayında Fen Fakültesi kuruldu.Giriş sınavını kazanarak ilk öğrencilerinden oldum.1965 te 17 nolu diplomayla Fizik-Matematik bölümünü bitirdim.Tümü 17 ilk mezun.
Hocamızın Fen Fakültesi'ne büyük hizmetleri olduğunu çok sonraları öğrendim.
Mezunu olduğum,asistanlık görevinde bulunduğum 60 yıllık Üniversitemden gidiniz.(Şimdilik kibarca söylüyorum,hak etmeseniz de)Ord.Prof.Dr.Muhiddin Erel"hükümet emrinden çıkıp Üniversite olana kadar "adının o anfiden kaldırılmasını emrederdi.(*)Yavuz Aksu değil.Soyadı A ile başlayan ancak tam soyadını şimdilik anımsayamadığım bir doçentti.Devrimci hocamız Yavuz Aksu değildi.O'nu saygı ve sevgiyle anıyorum.
not:dostlarım,sık sık birçok konuda yeni bilgiler ulaştıracağım size.arkadaşlarınızla paylaşırsanız mutlu olurum.sevgimle.i.tan
Bayanlar,baylar ve diğerleri,
Nice emek,zorluk ve engellerle savaşarak kurulmuş Üniversitemden gidiniz.
Üniversitem diyorum.Çünkü; 1955'te Namık Kemal Lisemde orta-3 teydim.GEYİK adlı(izci obamın adı)duvar gazetesi çıkarıyordum.Dayım Dr.Yaşar Olcaş(Kızılçullu Köy Enstitüsü sağlık öğretmenliği de yaptı)babam matematikçi Mustafa Tan ve Sıtkı amcayla(büyük matematikçi Sıtkı Selek) bir toplantıya gittik.Üniversite kuruluş toplantısıydı.Prof.MuhiddinErel ile orada tanıştım.Beni,dayım ve babamdan önce Sıtkı amca "genç gazeteci"diye tanıttı.
Hoca sevecenlikle ancak gerçek ciddiyetle karşıladı.Sorularım olup olmadığını sordu.Defterim kalemim yanımdaydı.İlk gerçek görüşmemi yapıyordum."Üniversitenin ne zaman,kaç ve nasıl öğrenci alacağını,kaç binası olacağını-o zaman iki binası vardı-vb. sorularımın yanıtını verdi."neden iki de daha çok fakülte değil"soruma"olanağımız bu kadar.Üniversite olunca çok büyüyecek"
Şaşkınlıkla"nasıl"deyiverdim.Aldığım yanıtı hiç unutmadım unutmayacağım:
HÜKÜMETE BAĞLI ÜNİVERSİTE OLMAZ.
Duvar gazetemin adını UFUK olarak değiştirdim.İlk sayısı bu görüşmeyle kaplıydı.3 yıl sonra adını "DEVRİM UFUKLARI"olarak yeniledim.UFUK'u ise 1958'de gençlik gazetesi olarak çıkarmaya başladım.1959'da "UFUK sanat ve düşün dergisi"oldu.1960 Haziranınadek sürdü.
Büyük sosyalist,ustam Av.Nurullah Tuğsavul ,Muhiddin hocanın dostuydu.O'ndan dinledim:
"Üniversitenin gelişebileceği alanlar büyük zenginlerin elindeydi.Fahiş bedel istiyorlardı.Muhiddin Hoca 500 yıllık İzmirli M.Giraut ile anlaşmış.O arazisini bağışlamak istemiş.Ancak metre karesi 5 kuruştan alıp diğer arazilere emsal oluşturmaya karar vermişler."O dar bütçeyle bugün ferah ferah genişleyen Üniversitemin alanlarını yaratmış.Daha sonra bu bilgiyi M.Giraut ve üniversitenin o günkü yetkilileri doğruladı.
147 ler acıklı tasfiyesi(27 Mayıs Devrimizin tek yanıltılması ve büyük hatasıdır.Neden olanlardan Türkeş takımının kendisi de tasfiye edildi.)hocaya da dokundu.Ekim 1960'ta emekliliğini istedi.Sanırım 1961 başlarında onuruna Şatoda yemek veriliyordu.O sıra Sabah Postası gazetesinde yazıyordum.Doğan abiye(Doğan Özgüden)gitmek istediğimi söyledim.Böylece yemeğe katıldım.Muhiddin hoca beni tanıdı,yanına oturma onuruna eriştim.Ne yaptığımı sordu.Robert College(yüksek bölümü-bugünkü Boğaziçi Üniversitesi)Business Administration-Economics bölümünde burslu okuduğumu,daha sonra Fizik okumak istediğimi söyledim.Nedenini sordu."çağı anlamak için,dedim,Ekonomi ve Fizik gerekli"Hoşuna gitti"Bizim üniversitede henüz yok.Ancak buradan mezun olmanı isterdim."dedi.Bir ara hocanın yanına biri geldi.Fotoğraf çektirmek istedi.Fotoğrafçı çekti.Bir süre sonra o kişi elinde fotoğrafla gelip imzalamasını rica etti.Yanında olduğumdan yazdığını okudum:
"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır."imzalayıp verdi.Anlaşılan ihbarcılardan Yavuz A.(*)adlı bir doçentmiş.Sanırım bu gibilerin yetiştirdiği tipler şimdi üniversitemin yönetiminde.
1961 Anayasamızın kabülünden sonra üniversiye döndü.
1961 Ekim ayında Fen Fakültesi kuruldu.Giriş sınavını kazanarak ilk öğrencilerinden oldum.1965 te 17 nolu diplomayla Fizik-Matematik bölümünü bitirdim.Tümü 17 ilk mezun.
Hocamızın Fen Fakültesi'ne büyük hizmetleri olduğunu çok sonraları öğrendim.
Mezunu olduğum,asistanlık görevinde bulunduğum 60 yıllık Üniversitemden gidiniz.(Şimdilik kibarca söylüyorum,hak etmeseniz de)Ord.Prof.Dr.Muhiddin Erel"hükümet emrinden çıkıp Üniversite olana kadar "adının o anfiden kaldırılmasını emrederdi.(*)Yavuz Aksu değil.Soyadı A ile başlayan ancak tam soyadını şimdilik anımsayamadığım bir doçentti.Devrimci hocamız Yavuz Aksu değildi.O'nu saygı ve sevgiyle anıyorum.
not:dostlarım,sık sık birçok konuda yeni bilgiler ulaştıracağım size.arkadaşlarınızla paylaşırsanız mutlu olurum.sevgimle.i.tan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder